Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/11780 E. 2019/4863 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/11780
KARAR NO : 2019/4863
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlığın suça sürüklenen çocuk ile katılan …’un birlikte bulundukları internet kafe içerisinden yapıldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek, aynı Kanun’un 141. maddesi ile hüküm kurulması,
2-Dosya kapsamına göre eylem saat 22:00 sıralarında işlendiği halde, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen cezada TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-15.05.2014 tarihli değer tespit tutanağı içeriğine göre, suça konu … marka orijinal olmayan cep telefonunun değerinin 40 TL olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Suça sürüklenen çocuğun olaydan sonra evine gelen kolluk kuvvetlerine suça konu cep telefonunun içeride olduğunu söyleyerek kendi rızası ile iade ettiği, ancak telefonun hafıza kartı bulunmadığından iadenin kısmi olduğunun anlaşılması karşısında, katılan …’un 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi gereğince kısmi iadeye rıza gösterip göstermeyeceğinin tespitinden sonra, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve suç tarihi itibariyle daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
6-TCK’nın 53/4. maddesine göre, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanunun 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
7-Sosyal inceleme raporu için harcanması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen ücretin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 26.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.