Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/11317 E. 2018/19213 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/11317
KARAR NO : 2018/19213
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamındaki mahkumiyetin, TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Müştekinin cebinden çıkardığı parasını elinden alarak kaçan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b maddesinde yazılı suça uyduğu gözetilmeksizin, anılan Kanunun 141. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine 25.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.