Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/1122 E. 2018/16945 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1122
KARAR NO : 2018/16945
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nun 42/1. maddesi gereğince, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz isteminde bulunulması halinde karar verme yetkisi, Yüksek Mahkemeye ait bulunduğundan, yerel mahkemece sanık … hakkında bu hususta verilen 28.04.2015 tarihli ek kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Sanık …’nın yokluğunda verilen kararın usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan ve sanık … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,
Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 31/3 maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapıldığı sırada hesap hatası yapılarak sonuç cezanın 1 yıl 4 ay hapis cezası yerine 16 ay hapis cezası olarak eksik tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanık … hakkında kurulan hükümlerde; TCK’nın 53. maddesine yer verilmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı gözetilmek suretiyle TCK’nın 53. maddesinin, infaz aşamasında uygulanması mümkün görülmüştür.
Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde tekerrür hükmünün uygulanmasına esas teşkil eden ilamın sabıka kaydında görünen Bor Asliye Ceza Mahkemesi’nin hangi kaydına ilişkin olduğunun ve tekerrüre esas ilamın kesinleşme ve infaz tarihlerinin hükümde denetime olanak verecek şekilde gösterilmesi gerekirken gösterilmemesi infazda telafisi olanaklı olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, sanığın tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık …, suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık …’ün aşamalarda suçlamayı kabul etmediği ve suça sürüklenen çocuk …’le aralarında husumet olduğunu beyan etmesi karşısında, olay yerinde bulunan üçüncü kişinin sanık … olup olmadığının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespiti için, öncelikle mümkün ise görgü tanığı … ve hazırlık aşamasında beyanı tespit edilen ve aracı kullanan şahsı görse tanıyacağını beyan eden… ile sanığı kovalamaca anında gören polis görevlilerinin sanıkla aynı duruşmada hazır bulunmaları sağlanarak teşhis yaptırılması, yüzleştirme imkanının bulunmaması halinde ise sanığın teşhise elverişli fotoğrafları temin edilip ilgililere gösterilerek, olay günü suç yerinde olup olmadığı sorularak ve sanıktan parmak izi alınıp dosya içerisinde mevcut 20.08.2013 tarihli parmak izi ekspertiz raporuna esas olay yeri izleriyle karşılaştırılarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.