Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2018/11189 E. 2019/4265 K. 19.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/11189
KARAR NO : 2019/4265
KARAR TARİHİ : 19.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında 28.01.2014-04.02.2014 tarihleri arasında gerçekleşen eylemler nedeniyle Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.08.2014 tarih ve 2014/737 Esas numaralı iddianamesi ile iş bu davanın açıldığı, aynı yerden gerçekleştirilen 27.02.2014 tarihli eyleme ilişkin olarak da 26.03.2014 tarih ve 2014/263 Esas numaralı iddianamesi ile dava açılarak Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.06.2014 tarih ve 2014/209-391 E.-K. sayılı ilamı ile verilen mahkumiyet kararının Dairemizin 09.05.2017 tarih, 2015/17441 ve 2017/5094 Karar sayılı ilamı ile dosyalar arasında bağlantı bulunduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin takdiri ile her iki dosyanın birleştirilmesi bakımından Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.06.2014 tarihli mahkumiyet kararının bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; bozma sonrası mahkemenin anılan dosyası ile iş bu dava dosyasının birleştirilerek 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının da tartışılması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık ve sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması suçlarından kurulan hükümlere yönelik; (1) numaralı bozma sebebinde belirtildiği üzere, her iki dava dosyasının birleştirilmesinden sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
3-Olaya ilişkin doğrudan bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan tanık …’ın hazırlık aşamasında alınan ifadesine göre hırsızlık eyleminin gece işlendiğinin anlaşıldığı, ancak tanığın kovuşturma aşamasında dinlenmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 210/1. maddesine aykırı davranılması, yine TCK’nın 143. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
4-Suça konu bakır sac levhaların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK’nın 61. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuklar ve sanık hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafii, suça sürüklenen çocuk … ve müdafii ile sanık …’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından suça sürüklenen çocuklar ve sanığın kazanılmış haklarının korunmasına, 19.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.