Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2017/6239 E. 2018/734 K. 16.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6239
KARAR NO : 2018/734
KARAR TARİHİ : 16.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın yüzüne karşı verilen kararda, 7 günlük temyiz süresinin başlangıcında yanlış anlamaya neden olacak ifadelere yer verilmek suretiyle sanığın yanıltıldığının anlaşılması karşısında, Ceza Genel Kurulu’nun 23.12.2008 gün ve 2008/6-258-240 sayılı kararı uyarınca temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmekle birlikte hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde gösterilmemiş ise de, belirtilen bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay günü saat 07:30’da iş yerine gelen mağdurun hırsızlık yapıldığını fark ettiği, sanığın savunmasına göre de da suçun ne zaman işlendiğinin belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun TCK’nın 6/1-e maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiği kesin olarak tespit edilemediğinden, eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 143. maddesince artırım yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar şekilde infazdan sonra 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b ve 62. maddeleri gereğince sonuç cezanın “1 yıl 8 ay hapis cezası” olarak belirlenmesine; yine, “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” de çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına; hüküm fıkrasının tekerrür ile ilgili bölümünde yer alan sanık hakkında “1 yıl denetim altına alınmasına” ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
1-Suç tarihinin 5237 sayılı TCK’nın 142. maddesine 5560 sayılı yasa ile eklenen 4. fıkrasının yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce olduğu, bu nedenle işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, müştekinin de 13.01.2015 tarihli celsede alınan beyanında şikayetçi olmadığını söylediğinin anlaşılması karşısında; şikayet yokluğu nedeni ile 5237 sayılı TCK’nın 73/4. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince davaların düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de; olay günü saat 07:30’da iş yerine gelen mağdurun hırsızlık yapıldığını fark ettiği, sanığın savunmasına göre de da suçun ne zaman işlendiğinin belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiği kesin olarak tespit edilemediğinden, eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 116/2. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.