YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/622
KARAR NO : 2017/2402
KARAR TARİHİ : 13.03.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığa gerekçeli kararın 08.08.2012 tarihli oturumda bildirdiği adresine tebliğ edilmediği, yoklukta verilen 04.09.2012 tarihli hükmün sanığa daha önce usulüne uygun olarak tebliğ yapılmamış adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre usulsüz tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın 20.12.2016 tarihli temyiz isteminin öğrenme tarihi itibariyle süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde:
Kararda TCK’nın 53. maddesine yer verilmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı gözetilmek suretiyle TCK’nın 53. maddesinin, infaz aşamasında uygulanması mümkün olduğundan, hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderleri miktar ve dökümünün gösterilmemesi hususu ise sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamede bu sebeple bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
1-Sanığın 19.08.2012 tarihli dilekçesi ile müdafii talebinde bulunmuş olmasına karşın müdafii atanmaksızın yargılama devam edilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanık hakkında iddianamede TCK’nın 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği, kovuşturma aşamasında sanığa 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 58. maddesi uyarınca uygulama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması,
3- Sanık hakkında hükmedilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, uygulama maddesinin gösterilmemesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 108/4, 5, 6. fıkralarında “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.”hükmünü düzenlemiştir. Buna göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir. Buna göre; hüküm kurulurken mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresininde belirlenmesi,
4-TCK’nın 165/1. maddesinin hapis cezasının yanısıra adli para cezasını da içerdiği gözetilmeden, sanık hakkında yalnızca hapis cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 13.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.