Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2017/5104 E. 2018/1504 K. 08.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5104
KARAR NO : 2018/1504
KARAR TARİHİ : 08.02.2018

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
20.06.20017 (Temyiz talebinin reddine dair Ek karar)
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜMLER : İstinaf sonrası esastan reddi, temyiz isteminin reddi

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık … hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 20.06.2017 tarihli, 2017/1355 esas ve 2017/1174 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık … müdafiinin temyiz itirazının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
II-Sanıklar …, … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin cezaların alt sınırın üzerinde belirlenmesi, savunma haklarının kısıtlanması, etkin pişmanlık ve uzlaşma hükümlerinin uygulanmamasına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, oluş ve dosya içeriğine göre, sanıkların olay tarihinde gece vakti katılana ait işyerinin duvarını delerek içeriye girip çelik kasanın bulunduğu kilitli dolabı zorlayarak açıp çelik kasa içerisindeki 14.000 TL parayı çaldıkları şeklinde gerçekleşen olayda, sanıkların eylemlerinin suç tarihi de gözetilerek TCK’nın 142/2-h. maddesine uyduğu ve eylemlerinin uzlaşma kapsamı dışında kalması sebebiyle sanıklar hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, mağdur 10/10/2017 havale tarihli dilekçesi ile, yargılama aşaması bitmeden zararı karşılandığı için sanıklar hakkında şikayetinden vazgeçtiğini belirtmiş ise de; mağdurun 04.04.2017 tarihli oturumda zararının giderilmediğini beyan ettiği, sanıkların ise son oturum ödeme imkanına sahip olmadıklarını, tahliye olurlarsa zararı çalışarak taksitle ödeyebileceklerini beyan ettikleri de gözetilip mağdur tarafından zararının karşılandığına dair dilekçenin Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararından sonra verildiğinin anlaşılması karşısında; mağdurun zararının hüküm verilmeden önce giderilmemesi sebebiyle sanıklar hakkında kurulan hükümlerde TCK’nın 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılmasının da mümkün olmadığı, bu itibarla sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla istinaf isteminin esastan reddine dair kararlar hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar …, … ve … müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 08/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.