YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2912
KARAR NO : 2017/7281
KARAR TARİHİ : 15.06.2017
Hırsızlık suçundan sanık … hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2009 tarihli ve 2008/685 Esas 2009/834 karar sayılı hükmün sanığın temyizi üzerine Dairemizin 08.06.2016 tarih ve 2014/22531 esas ve 2016/10776 sayılı kararı ile süreden temyizin reddine ilişkin kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.05.2017 tarih ve 2017/28868 sayılı yazısı ile verilen kararın esastan incelenmesi yönünde ki itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.05.2017 tarih ve 2017/28868 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 08.06.2016 tarih ve 2014/22531 esas ve 2016/10776 sayılı kararındaki sanığın temyiz süresini kaçırdığından bahisle verilen red kararının; sanık müdafii olan …’un 27/08/2010 tarihli istifa dilekçesi sunması nedeniyle sanık ile arasında vekillik ilişkisi kalmaması nedeniyle yerel mahkemenin gerekçeli kararının sanığa tebliğ edilmesi gerektiği için sanığın yapılan tebligattan önce öğrenme üzerine vermiş olduğu 26/02/2010 tarihli temyiz isteminin yerinde olduğu anlaşılarak sanığın temyizinin reddine ilişkin karar kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
I-Sanık … hakkında suç örgütüne üye olmak suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm” çıkarılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
İnternet üzerinden müştekilerin yetkilisi oldukları şirket banka hesaplarından bilgi ve rızaları dışında suç tarihlerinde sanıklara ait ve belirledikleri hesaplara paraların aktarılması, çekilmesi veya bu hesaplardan alışveriş yapılması eyleminin TCK’nın 142/2-e. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde TCK’nın 244. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, 15/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.