Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/5418 E. 2017/11614 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5418
KARAR NO : 2017/11614
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun suçu işlediği sokak ile yakalandığı sokak arasında yaklaşık 300 metre mesafe bulunduğu, olayı gören vatandaşlarca yapılan ihbar sonrası kolluk ekibinin derhal olay yerine intikal ettiği ve böylelikle suça konu çelik kasa henüz müştekinin hakimiyet alanından çıkmadan suça sürüklenen çocuğun yakalandığı olayda; hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 35.maddesinin uygulanmasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki aksi görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde TCK’nın 35.maddesi uygulanırken ¼ indirim yapılarak hesap hatası yapılarak hapis cezasının “2 yıl 7 ay 15 gün” yerine “2 yıl 9 ay 22 gün” olarak tespit edilmesi ve ardından aynı yasanın 31/3.maddesinin tatbiki ile sonuç cezanın da “1 yıl 9 ay” yerine “1 yıl 10 ay 14 gün” olarak hesaplanması
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümde TCK’nın 35.maddesinin uygulandığı kısımdan “2 yıl 9ay 22 gün”ün çıkartılarak yerine “2 yıl 7 ay 15 gün”ün eklenmesi ve yine sonuç ceza kısmından “1 yıl 10 ay 14 gün” ibaresinin çıkartılarak yerine “1 yıl 9ay” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II)Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dosya arasında bulunan 27/05/2014 tarihli duruşma tutanağının içeriğine göre; müştekinin zararının giderildiğini söylediği, hırsızlık suçu teşebbüs aşamasında kaldığından bu suç için etkin pişmanlık hükümleri uygulanamayacak ise de; müştekiye iş yerine girilmesi sırasında pimapen balkona verilen zarar gibi mala zarar verme suçundan kaynaklanan zararının giderilip giderilmediği sorularak, zarar giderilmiş ise giderilme tarihi de dikkate alınmak suretiyle; suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168/1-4 maddesinin uygulanması ihtimalinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş,suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son. maddesi gereği ceza süresi yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 30/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.