Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/5365 E. 2017/11708 K. 31.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5365
KARAR NO : 2017/11708
KARAR TARİHİ : 31.10.2017

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Adli emanet eşyası hakkında bir karar verilmemiş ise de mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen 1.320 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihi itibariyle hakkında verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin herhangi bir karar bulunmadığı gibi, bulunsa dahi 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi gözetilerek suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve aleyhe sonuç doğuran 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinin somut olayda uygulanma şartlarının bulunmadığı, öte yandan; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun niteliği gereği giderilmesi gereken herhangi bir zararın da söz konusu olmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaate ulaşılarak tayin edilen hapis cezasının ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğundan kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden, yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihi itibariyle hakkında verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin herhangi bir karar bulunmadığı gibi, bulunsa dahi TCK’nın 7/2. maddesi gözetilerek suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve aleyhe sonuç doğuran 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinin uygulanma şartlarının bulunmadığı, ancak somut olayda; müştekinin olay nedeniyle uğradığı zarar karşılanmadığından, CMK’nın 231/6-c bendinde yer alan şartın gerçekleşmemesi sebebiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği kabul edilerek, yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
11.09.2012 tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre, müştekilere ait işyerinden 3 şahsın hırsızlık yaptığının ihbarı üzerine, işyerine yakın mesafede hakkında mahkumiyet kararı verilen ve fakat temyize gelemeyen suça sürüklenen çocuk …’nin cadde üzerinde, ardından da hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer suça sürüklenen çocuk …’un inşaat alanı içerisinde yakalandıkları, suça sürüklenen çocuk …’in temyize gelen suça sürüklenen çocuk …’ın işyerinden çaldıkları kamera kayıt cihazını inşaatın içine attığını söylemesi üzerine yapılan araştırma sonucunda cihazın bulunduğu, yine suça sürüklenen çocuk …’in de çalınan bu kamera kayıt cihazına ait fan ile modem cihazını sakladıkları yeri kolluk kuvvetlerine göstererek soruşturma aşamasında kısmi iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca müştekilerin, kısmi iade nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında ceza indirimine rıza gösterip göstermeyeceklerinin tespitinden sonra, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma kararının 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 CMUK’un 325. maddesi uyarınca temyiz isteminde bulunmayan suça sürüklenen çocuk …’ye SİRAYETİNE, 31.10.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.