Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/5186 E. 2017/11752 K. 31.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5186
KARAR NO : 2017/11752
KARAR TARİHİ : 31.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
18 yaşından küçük olan sanık ile ilgili duruşmaların gizli yapılması gerekirken, açık yapılmasının telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuğun talimatla beyanı alınırken duruşmadan bağışık tutulmayı talep ettiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki 1 numaralı bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin TCK’nın 116/1 maddesi yerine 116/4 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Hırsızlık suçundan kurulan hükümde, şartları bulunmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 tarih ve 647/43 ile 23.03.2004 tarih ve 41/70 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi uygulanmış ise de, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde yazılı suçu oluşturduğu, suça sürüklenen çocuğun sabit kabul edilen eyleminden dolayı hakkında TCK’nın 142/1-b, 31/3 ve 62 maddelerine göre hüküm kurulduğu takdirde, sonuç ceza bir yılın üstünde hapis cezası olarak belirleneceğinden ve aksi hal suça sürüklenen çocuğun; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, suça sürüklenen çocuğa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, hükmolunması gereken sonuç ceza miktarı itibariyle, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 50/1. maddesinde yer alan seçenek yaptırımların uygulanma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 31.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.