Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/3827 E. 2017/8272 K. 11.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3827
KARAR NO : 2017/8272
KARAR TARİHİ : 11.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yakınanlar … … …, … … ve .. … … yönelik hırsızlık suçlarından daha önce verilen beraat kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla, yeniden kurulan hükümlerin yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Sanıklar … ile …, … ve … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık …’ın 11.09.2014 tarihinde yüzüne karşı verilen hükmü 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 01.10.2014 tarihinde temyiz eden sanık … müdafiinin temyiz istemi ile ilk hükmü temyiz etmeyen sanıklar …, … ve …’ın sirayet nedeniyle bozma sonrası verilen hükmü temyiz etme hakkı hukuken mümkün olmadığından; lehe bozmadan sirayet nedeniyle yararlanan sanıklar hakkında, bozma sonrası ileri sürülen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, hükümde 142/1-b yerine 142/1 yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Bozmaya konu 18.11.2009 tarihli önceki hükümde, sanık hakkında 3 yıl hapis cezasına hükmedildiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.05.2013 tarih, 2011/35573 esas ve 2013/13153 karar sayılı kararı ile sanığın aleyhine-lehine bozulması üzerine sanık hakkında sonuç ceza olarak 3 yıl hapis cezasına hükmedilmesi sebebiyle bozma sonrası ve 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı da gözetilerek sanık hakkında sonuç cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi yerine 2 yıl hapis cezasına hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/07/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.