Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/3572 E. 2017/7149 K. 13.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3572
KARAR NO : 2017/7149
KARAR TARİHİ : 13.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 19.01.2010 tarihinde kesinleştiği, ihbara konu 3 yıllık deneme süresi içerisinde 26.05.2012 tarihinde işlediği Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.01.2013 tarih, 2012/446 Esas ve 2013/46 Karar sayılı ilamındaki erteli 3 ay 10 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyetinin, TCK’nın 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de, UYAP üzerinden alınan adli sicil kaydı üzerinden yapılan incelemede; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği Ankara 1. Çocuk Mahkemesi’nin 10.03.2014 tarih, 2013/122 Esas ve 2014/129 Karar, yine 11.04.2013 tarih, 2012/249 Esas ve 2013/261 Karar, yine 20.10.2011 tarih, 2011/59 Esas ve 2011/585 Karar; Ankara 2. Çocuk Mahkemesi’nin 23.05.2012 tarih, 2011/590 Esas ve 2012/333 Karar ile Ankara 3. Çocuk Mahkemesi’nin 15.11.2012 tarih, 2010/792 Esas ve 2012/623 Karar sayılı ilamlarına konu TCK’nın 142/1-b ve 142/2-b maddeleri uyarınca hapis cezası ve adli para cezası ile mahkumiyetlerine ilişkin kasıtlı suçlarının da bulunduğunun tespiti üzerine yapılan incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkemenin 29.01.2016 tarihli celsesinde, Dairemizin 10.11.2015 tarih, 2014/32632 Esas ve 2015/17460 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre uyma kararlarından dönülemeyeceği gözetilmeksizin, suç tarihinde 12-15 yaş gurubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaması suretiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/3. maddesine aykırı davranılarak, bozma ilamının (1) numaralı bendinde belirtilen bu husus yerine getirilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ile müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.06.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.