Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/300 E. 2016/2611 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/300
KARAR NO : 2016/2611
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

Tebliğname No : 2 – 2014/293735
MAHKEMESİ : Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2005/1053 (E) ve 2014/77 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuklar … …, … … ve … … hakkında 07.11.2006 tarihli iddianame ile işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundanda dava açılmış olmasına karşın hüküm kurulmadığı anlaşılmakla mahkemesince herzaman karar verilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
I-Sanıklar … … ve … … ile suça sürüklenen çocuklar … … ve … … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; çalınan paranın bir kısmının sanık ve suça sürüklenen çocuğun içerisinde bulunduğu araçta, suç öncesi bulunduğu şekli ile örtüşür halde plastiğe sarılı olarak ele geçirilip teşhis ile şikayetçiye teslim edilmiş olması, suçta kullanılan tornavido ve benzeri eşyaların bahse konu araç yakınında atılı şekilde kolluk görevlilerince bulunmuş olması ve olay gecesi saat 24:00- 01:30 sıralarında sanık ve suça sürüklenen çocukların suçun işlendiği sokağı kesen bir başka sokak otoparkında sanık … tarafından kiralanıp şehir dışından getirmiş oldukları araç içerisinde uyumak için bulunduklarına ilişkin savunmalarının hayatın olağan akışına uygunsuz olması karşısında yüklenen suçtan mahkumiyetleri yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk … … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b,143,151/1,31/2 maddesinde tanımlanan suçların gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, savunmanın alındığı 11.05.2007 tarihi ile inceleme tarihi arasında aynı Yasanın 66/1-d-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık ve 7 yıl 6 aylık asli zamanaşımı sürelerin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer C.Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 22.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.