Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/2826 E. 2017/10530 K. 12.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2826
KARAR NO : 2017/10530
KARAR TARİHİ : 12.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekiye ait cep telefonunun 08/10/2012 günü saat 21.30 sıralarında çalındığı, bu telefonun ertesi gün saat 09.30’dan itibaren sanığa ait hat ile kullanılmaya başlandığının belirlenmesi, sanığın aşamalardaki tutarsız ve çelişkili beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyeti yerine yasal ve yerinde olmayan yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “Failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılamadaki davranışları, cezanın failin üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar somut olayda değerlendirilmeden, gerekçe gösterilmeksizin takdiri indirimin uygulanmaması,
3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 108/4,5,6. fıkralarında “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.”hükmünü düzenlemiştir. Buna göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir. Buna göre; hüküm kurulurken mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ün temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.