YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2735
KARAR NO : 2016/12671
KARAR TARİHİ : 26.09.2016
MAHKEMESİ : … Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık … … hakkında hırsızlık, sanık … … hakkında ise tehdit (iki şer kez) suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık … hırsızlık eyleminin farkedilmesi üzerine çalmış olduğu suç eşyalarını işyeri içerisine atmak suretiyle kaçıp işyeri dışına çıktığı ve dışarıdaki kovalamaca sırasında yakalanmasını önlemek amacıya katılanlar … ve … yönelik bıçak kullanmak suretiyle tehdit eylemlerinde bulunduğu ve evvelce Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da görevsizlik kararı verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında tebliğanmedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … … ve … …’nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümklerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık … … hakkında hırsızlık suçlarından (iki şer kez) kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık … hırsızlık eyleminin farkedilmesi üzerine çalmış olduğu suç eşyalarını işyeri içerisine atmak suretiyle kaçıp işyeri dışına çıktığı ve dışarıdaki kovalamaca sırasında yakalanmasını önlemek amacıya katılanlar … ve … yönelik bıçak kullanmak suretiyle tehdit eylemlerinde bulunduğu ve evvelce Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da görevsizlik kararı verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında tebliğanmedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, 02.11.2010 ve 04.11.2010 tarihlerinde aynı katılana ait işyerinde aynı hırsızlık suçunu birden fazla işlemiş olduğunun anlaşılması karşısında bir cezaya hükmedilmek suretiyle sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, iki ayrı suç kabul edilerek yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmiş olması,
2-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … …’nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma kararının hükmü temyiz etmeyen sanıklar … … ve … …’e 5320 sayılı yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’un 325. maddesi uyarınca sirayetine ve 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.