Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/2150 E. 2017/7703 K. 22.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2150
KARAR NO : 2017/7703
KARAR TARİHİ : 22.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yokluğunda açıklanan karar sanık müdafiine 10.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 11.07.2014 havale tarihli dilekçe ile hükmü temyiz eden sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamede yer alan temyiz isteminin süreden reddine dair görüşe iştirak edilmemiş, Dairemizin 28/11/2013 tarihli bozma ilamından önce suç eşyasının kabul edilmesi suçundan verilen ve sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilen 03/02/2010 tarihli kararda sanık hakkında hükmolunan sonuç cezanın 5 ay hapis ve 500 TL adli para cezası olduğu ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle bu miktarın 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği, bu itibarla sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143 ve 62 maddelerinden hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca 5 ay hapis ve 500 TL adli para cezası olarak belirlenmesi ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden yalnız 5 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.