Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/19251 E. 2017/2837 K. 21.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19251
KARAR NO : 2017/2837
KARAR TARİHİ : 21.03.2017

MAHKEMESİ : … Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, 6136 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümlerin temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın 09.11.2009 tarihli temyizin reddine ilişkin ek kararı süresinden sonra temyiz ettiği anlaşılmakta ise de; 09.11.2009 tarihli ek kararın başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu cezaevinde sanığa 5271 sayılı CMK’nın 35/3. maddesi gereğince “ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır” düzenlemesine aykırı şekilde tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın temyiz isteminin reddi kararına yönelik isteminin süresinde olduğu,
Sanığın yokluğunda verilen hükmün sanığın mahkemede bildirdiği adrese yapılan tebliğ üzerine adres bırakmadan ayrılmış olması nedeniyle iade edildiği ve adres araştırması yapılmadan usule aykırı olarak aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca 12.12.2008 tarihinde tebligat yapılarak hükmün kesinleştirildiği, ancak sanığın verilen hükmü 30/06/2009 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle, 09/11/2009 tarihli ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla usule aykırı olarak verilen 09.11.2009 tarihli temyizin reddine dair ek kararın kaldırılarak, yine sanık tarafından ek karar verilemeden önce verilen 22/09/2016 tarihli dilekçeninde temyiz dilekçesi mahiyetinde olduğundan aynı konuda verilen 27/09/2016 tarihli temyizin reddine ilişkin ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
I- Sanık hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
“Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. Fıkra b. Bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … …’ın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın çay kenarında saklanarak yakalanması dışında hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … …’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.