Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/17320 E. 2018/18935 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/17320
KARAR NO : 2018/18935
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında 20.04.2015 tarihinde düzenlenen tutanakta, sayaç olmadan direkt bağlantı ile kayıt dışı elektrik tüketimi yapıldığının belirlendiği, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK’nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, bilirkişi raporu alınıp hesaplanan vergili ve cezasız miktara ilişkin sanığa belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında aynı iş yeri için 28.01.2015 tarihinde düzenlenen bir tutanak daha olduğu, bu tutanağa ilişkin iddianamenin iki tutanak arasında hukuki kesinti oluşturmadığı ve İzmir 8.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.11.2015 tarih 2015/474E – 2015/814K sayılı kararı ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi karşısında, öncelikle sanık hakkında yargılamaya devam edilerek tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak kesinleşen dosyadaki ceza miktarı mahsup edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.