Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/16975 E. 2018/18349 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16975
KARAR NO : 2018/18349
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Gerekçeli karara ilişkin tebliğin sanığın reşit olmayan oğluna yapılması ve tebliğ tarihi olarak tebligat üzerinde iki tarih bulunması karşısında, sanığın temyizi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında yargılamaya konu tutanak dışında 21.12.2011 tarihli bir tutanak daha düzenlendiği, bu tutanak için ise 05.09.2013 tarihli iddianamenin tanzim edildiği, yargılamaya konu tutanak ile 04.01.2013 tarihli tutanak arasında fiili ve hukuki kesinti bulunmaması karşısında, mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi bakımından, bahsi geçen dosya ve sanık hakkında kayıt dışı elektrik kullanmaktan açılan diğer dava dosyaları getirtilip incelenerek, dosyaların suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak dosyaları birleştirme olanağı bulunmadığı taktirde kesinleşen dosyadaki ceza miktarı mahsup edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi,
2-Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK’nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, bilirkişi raporu alınmış ise de sanığın 04.01.2013 tarihli tutanağa ilişkin vergili ve cezasız olarak hesaplanan kaçak kullanım bedelinden sanığın haberdar olmadığı anlaşılmakla, sanığa belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.