Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/15119 E. 2017/6698 K. 06.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15119
KARAR NO : 2017/6698
KARAR TARİHİ : 06.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Katılana ait hesaptan sanığa ait hesaba havale edilen toplam 2.000 TL’nin 30-31.03.2006 tarihlerinde Vakıfbank Finansmarket ATM’sinden çekildiği ve dosyada 30-31.03.2006 tarihlerine ilişkin anılan ATM’ye ait CD’nin bulunduğunun anlaşılması karşısında; görüntülerdeki kişinin kimliğine ilişkin araştırma yoluna gidilmesi suretiyle, katılana ait hesaptan havale edilen parayı ATM’den çeken kişinin sanık olup olmadığının tespiti,
2-Katılana ait hesaptan sanığın hesabına havale edilen 2.000 TL’nin WAP üzerinden gönderildiği, ancak bu işleme ilişkin telefon numarası ile internet bağlantısının kime ait olduğu araştırılmadan, suça konu işlemin ne şekilde nereden yapıldığı konularında rapor düzenlettirilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
3-İddianamedeki olaydan 5 gün önce 25.03.2006 tarihinde, katılanın bilgisi ve rızası dışında hesabından benzer şekilde …’ın hesabına … numaralı IP adresi kullanılarak 3.450 TL’nin havale edildiği, havale edilen bu paranın 1.000 TL’sinin 25.03.2006 tarihinde Vakıfbank Finansmarket ATM’sinden çekildiği ve katılanın bankaya başvurması üzerine bakiye tutara bloke konulduğunun anlaşılması karşısında; 25.03.2006 tarihli olaya ilişkin herhangi bir soruşturmanın yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akıbetinin araştırılarak bu dosyaya celbedilmek suretiyle incelenmesi, derdest ise dosyaların birleştirilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, karara çıkmış ise ilgili dosyadaki delillerin Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde bu dosya içerisine konulması; herhangi bir soruşturma yapılmamış ise, …’ın tanık olarak dinlenmesi ile gerektiğinde sanığın ve …’ın suç tarihlerinde kullandıkları telefon numaralarının ilgili GSM şirketlerinden tespit edilmesi ile bu numaraların suç tarihlerine ilişkin baz istasyonu sinyal bilgilerini de içerir şekilde HTS kayıtlarının incelenmesi suretiyle sanık ile … arasında herhangi bir bağlantı bulunup bulunmadığının araştırılması,
4-Sanığın katılanın hesabının bulunduğu banka nezdindeki hesap hareketlerinin getirtilerek, incelenmesi ile Kartal Cumhuriyet Başsavcılı’ğında 22.05.2007 tarihinde alınan ifadesinde belirttiği içerikte olup olmadığının tespiti,
5-Sanığın katılanın hesabının bulunduğu banka dışındaki bankalar nezdinde hesabının bulunup bulunmadığının araştırılarak, tespit edilen hesaplarında benzer türde havale işlemleri yapılıp yapılmadığının, hesap hareketlerinde dikkat çekici bir dalgalanma olup olmadığının tespiti ile delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre tüm deliller çerçevesinde sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
6-Kabule göre de;
a-Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,
b-Katılana ait hesaptan olay tarihinde bilgisi dışında yapılan havalenin işlem saatinin 23:52 olduğu, bu itibarla eylemin geceden sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmasına rağmen, sanık hakkında verilen cezada TCK’nın 143. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
c-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 06.06.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.