Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/15090 E. 2018/15067 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15090
KARAR NO : 2018/15067
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık …’nın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
2-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
Sanık hakkında düzenlenen iddianame tarihleri itibari ile hukuki kesinti oluştuğu anlaşılmakla, karşılıksız yararlanma suçu yönünden ayrı ayrı 3 defa cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, 5237 Sayılı TCK’nın 43/1.maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezasında arttırıma gidilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında düzenlenen tutanaklarda ara boru ile kayıt dışı su tüketimi yapıldığının belirlendiği, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK’ nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, sanığın borcunu taksitlendirdiğini ve bir kısmını ödediğini ileri sürdüğü anlaşılmakla, sanığa belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.