Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/13303 E. 2018/1640 K. 12.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13303
KARAR NO : 2018/1640
KARAR TARİHİ : 12.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin sanıklardan … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerle sınırlı ve sanıkların lehine olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
I) Sanıklar … ve … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 272. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğu, temyizi olanaklı olmadığından, sanıklar … ve …’ün temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE;
II) Sanık … ve sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların katılanın marketinden çaldıkları ürünlerin toplam değerinin 15.000,00 civarı olduğu katılanın beyanından anlaşılan olayda; hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Sanıklar … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanıkların suç tarihindeki adli sicil kayıtlarına göre kayden sabıkasız oldukları, atılı suç nedeniyle katılanın maddi bir zararının söz konusu olmadığı karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 5. fıkrası hükmünün maddenin 6. fıkrasında belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirme yapılmadan dosya içeriğine uygun olmayacak şekilde zararın giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ün ve o yer Cumhuriyet Savcısnın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,
IV) Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Tüm aşamalarda suçlamaları reddeden sanıkların mahkûmiyetine yeterli, kuşkudan uzak, kesin, inandırıcı ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı, diğer sanıkların atfı cürüm niteliğindeki ifadeleri dışında atılı suçları işledikleri yönünde başkaca bir delil de bulunmadığı anlaşılarak, sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.