Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2016/11726 E. 2018/1879 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11726
KARAR NO : 2018/1879
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihi 28.08.2012 tarihi olduğu halde, gerekçeli karar başlığında 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak 12.09.2012 tarihinin gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak; yine hırsızlık eyleminin gece vakti işlenmesi nedeniyle sanığın cezasından artırım yapılırken TCK’nın 143. maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemesi de mahallinde giderilmesi olanaklı eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Hırsızlık suçuna konu eşyaların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın hazırlık aşamasında alınan ifadesine göre hırsızlık eyleminin saat 16:00-00:00 arasında olduğunun ve sanığın da üzerine atılı suçları işlemediğini söylediğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin kesin olarak tespit edilememesi sebebiyle durumun sanık yararına değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçu bakımından TCK’nın 143. maddesince artırım yapılması, konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından ise aynı yasanın 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b maddesi gereğince sonuç cezanın 2 yıl hapis cezası olarak belirlenmesine; yine 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 116/1. maddesi gereğince cezanın 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesine; hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” de çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.02.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.