Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/9558 E. 2016/12665 K. 26.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9558
KARAR NO : 2016/12665
KARAR TARİHİ : 26.09.2016

MAHKEMESİ : … Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk … … ve … … müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuklar …, … ve … hakkında hırsızlık, suça sürüklenen çocuk … hakkında ise mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında hırsızlık suçu bakımından, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde yer alan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak, aynı Kanun’un 3. maddesindeki “eylemin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi” ilkesi çerçevesinde değerlendirme yapılıp aynı durumda olanlara aynı takdir hakkının kullanılması suretiyle eşit davranılarak bir belirleme yapılması gerekirken, diğer suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık, suçundan temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, kastı ve güttüğü amaç dikkate alınarak alt sınırdan uygulama yapılırken, evvelce kasıtlı suçtan mahkumiyetleri olmadığı dikkate alındığında yetersiz gerekçe ile suça sürüklenen çocuklar hakkında alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle temel ceza belirlenerek, adalet, eşitlik ve hakkaniyet ölçülerine aykırı biçimde karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk … yakalandığında, okuldan çaldığı flasdisk’in suça sürüklenen çocuk … yakalandığında ise, okuldan çaldığı fotoğraf makinasının yerini göstermek suretiyle, şikayetçiye kısmi iadeyi sağlamış olduklarının anlaşılması karşısında, tüm suça sürüklenen çocuklar hakkında şikayetçinin kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği belirlendikten sonra TCK’nın 168/1-4 maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuk … suç tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmediği ve suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması nedeniyle TCK’nın 50/3. maddesi gereğince hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalarının aynı kanunun 50/1 maddesi gereğince adli para cezası ya da diğer tedbirlerden birine çevrilmesi zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça Sürüklenen çocuk … …, … … ve … … müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.