YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6
KARAR NO : 2016/2315
KARAR TARİHİ : 16.02.2016
Tebliğname No : 4 – 2013/287215
MAHKEMESİ : Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2009/449 (E) ve 2012/1267 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık … … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın yokluğunda verilen kararın, 15.01.2013 tarihinde bildirilen ve mernise kayıtlı adrese usule uygun olarak tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; sanık, CMUK’un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden ve mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 25.10.2013 günlü ek kararı yasaya uygun olduğundan, bu karara karşı yapılan itirazın CMUK’un 315/2. maddesi uyarınca reddi ile kararın ONANMASINA,
II- Sanık … … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve oluşa göre eylemin fikir birliği içinde hareket edilerek birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gereğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … …’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.