YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3817
KARAR NO : 2017/7461
KARAR TARİHİ : 19.06.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iade kararı sadece elektrik enerjisi hakkında hırsızlık (karşılıksız yararlanma) suçundan kurulan hükümle ilgili olup, iade kararından sonra mühür bozma suçu yönünden kurulan 13/06/2013 tarihli 2012/902 Esas ve 2013/526 Karar sayılı ikinci karar yok hükmünde olup mühür bozma suçundan kurulan ilk hüküm ve bu hükme karşı yapılan temyiz başvuruları geçerli olduğundan sanık … müdafiinin mühür bozma suçundan kurulan 31.05.2012 tarihli 2008/198 Esas ve 2012/539 Karar sayılı hükme yönelik temyiz talebi ile elektrik enerjisi hakkında hırsızlık (karşılıksız yararlanma) suçundan kurulan 13/06/2013 tarihli 2012/902 Esas ve 2013/526 Karar sayılı hükme yönelik temyiz taleplerinin yapılan incelemesinde;
1- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Katılan kurumun 21/12/2012 tarihli cevabi yazısı içeriğinden suça konu olan 17/10/2007 tarihli tutanağa ilişkin kaçak elektrik bedeline istinaden 3.550,00 TL değerinde kısmi ödeme yapıldığının ve ödenen bu bedelin de 30/04/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 14/04/2007 ve 17/10/2007 tarihli tutanaklara ilişkin olarak hesaplanan toplam 679, 3 TL değerindeki bedeli karşıladığının anlaşılması karşısında; kurum zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, özelleştirme uygulamaları hakkındaki 4046 sayılı Kanun, 20.02.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 14.03.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile başka bir özel yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, sanığa yüklenen “mühür bozma” suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, mühür bozma suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 19/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.