Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/3782 E. 2017/8021 K. 05.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3782
KARAR NO : 2017/8021
KARAR TARİHİ : 05.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma ve mühür bozma
HÜKÜMLER : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Mühür bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, elektrik idaresinin ise özelleştirildiği bu sebeple kayıt dışı elektrik kullanımının engellenmesini sağlayan mühürlemenin kamu güvencesine haiz olmadığı, ilgili kanunlarda özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nın 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre özel hukuk tüzel kişisinin kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme güvencesinin özelleştirme nedeniyle sona ermesi sebebiyle tebliğnamede mühür bozma suçundan bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
2-Karşılıksız yararlanma suçuna yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-Sanık hakkında 17.02.2010 tarihinde düzenlenen kaçak tespit tutanağında sayaçsız kullanım yapıldığının belirlendiği dolayısıyla bu tutanak yönünden suçun oluştuğu, sanık hakkında kayıtsız sayaç ile elektrik kullandığına dair 06.08.2010, 06.12.2010, 15.02.2011 tarihli kaçak tespit tutanaklarının düzenlenmesi karşısında; sanığın meskeninde kullanılan elektrik sayacının tüketimi eksik gösterip göstermediği veya sayaca tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için; sanığın suça konu yerde ne kadar süredir oturduğunun ve kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının kesin olarak saptanması ve sanık suça konu yerde halen oturmakta ise keşif yapılıp kullanılabilecek elektrik miktarı belirlenmek suretiyle; oturmuyor ise tespit tutanağında belirtilen tüketim değerlerine göre yine tespit tutanağında belirtilen sayaç endeksinin uyumlu olup olmadığı ve usulsüz kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile uygulama yapılması,
b-Alınan bilirkişi raporu sonucunda, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespiti halinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, “bilirkişi tarafından her tutanak için ayrı ayrı tespit edilecek normal tarifeye göre vergiler dahil, cezasız kaçak kullanım bedeline ilişkin zararın belirlenmesi, bunun sanığa tebliği ile zararı gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.07.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.