Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/18151 E. 2017/7955 K. 04.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/18151
KARAR NO : 2017/7955
KARAR TARİHİ : 04.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince sanıklar … ve …’ın temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargılama giderlerine ilişkin terkin işleminin temyiz aşamasındaki yargılama giderleri de gözetilerek infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden, tebliğnamede yer alan (2) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamına göre, müştekinin işyerinden hırsızlık yapıldığını 29.12.2011 günü sabah saat 08:00’de öğrendiği, inkara yönelen sanıkların savunmalarından da suçun ne zaman işlendiğinin belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiği kesin olarak tespit edilemediğinden, eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 143. maddesince artırım yapılması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b maddesi gereğince sonuç cezaların “2’şer yıl hapis cezası” olarak belirlenmesine ve hüküm fıkrasının TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünden de “b” bendinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yargılama giderlerine ilişkin terkin işleminin temyiz aşamasındaki yargılama giderleri de gözetilerek infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden, tebliğnamede yer alan (2) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamına göre, müştekinin işyerinden hırsızlık yapıldığını 29.12.2011 günü sabah saat 08:00’de öğrendiği, inkara yönelen sanıkların savunmalarından da suçun ne zaman işlendiğinin belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiği kesin olarak tespit edilemediğinden, eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
2-Birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını ihlal eden sanıklar hakkında verilen cezada TCK’nın 119/1-c maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 04.07.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.