Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/17517 E. 2016/2983 K. 24.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17517
KARAR NO : 2016/2983
KARAR TARİHİ : 24.02.2016

Tebliğname No : 2 – 2014/304674
MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2013/331 (E) ve 2014/165 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar … … ve … … hakkında kurulan hükümler yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA
II-Sanık … … hakkında kurulan hükmün yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında hırsızlık suçuna konu toplam 14.634,33 TL değerindeki çalınan nakit para, posta pulu ve telefon kartlarının önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşması gerekirken alt sınırdan ceza tayini,
2-Sanık hakkında 142/1-b maddesi uyarınca bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlıktan iddianame düzenlenmiş olduğu halde CMK 226. maddesine göre ek savunma hakkı verilmeden 142/1-a maddesi uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hızsızlıktan hüküm kurulmuş olması,
3-1136 sayılı Kanunun 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyetine karar verilen sanık aleyhine ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.