YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17302
KARAR NO : 2017/6630
KARAR TARİHİ : 05.06.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, hırsızlık, sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçu yönünden kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz dilekçesinin itiraza tabi olduğu gerekçesiyle Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, itiraz merciinin 04/07/2014 tarih ve 2014/483 D.İş şayılı kararı ile maddi zararın karşılanmamış olması nedeniyle itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ancak mahkemesince yargılamaya devam edilip bir karar verilmemiş olduğunun anlaşılması karşısında, zaman aşımı süresi içerisinde atılı kamu malına zarar verme suçuyla ilgili karar verilebilmesi mümkün görüldüğünden sanık …’ın kamu malına zarar verme suçuna yönelik ve konusu bulunmayan temyiz itirazının incelenmeksizin mahaline İADESİNE,
II-Sanık … hakkında hırsızlık sahtecilik ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık … hakkında tekerrüre esas alınan İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.08.2006 ek karar tarihli 2002/2 Esas ve 2002/1402 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi uyarınca ve 191. madde hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirme yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … Bozkur müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.