Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/14924 E. 2015/20771 K. 24.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14924
KARAR NO : 2015/20771
KARAR TARİHİ : 24.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2014/279652
MAHKEMESİ : İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2014
NUMARASI : 2014/5 (E) ve 2014/94 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müştekinin çalışmış olduğu işyerinde gerçekleşen eylemi sebebiyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi yerine yazılı şekilde anılan yasanın 141/1. maddesi ile uygulama yapılması ile sanığın yanında yaş sebebiyle evrakları ayrı yürütülen suça sürüklenen çocuklarla birlikte müştekinin çalıştığı iş yerindeki sandalyede asılı montun cebinden suça konu parayı çaldıktan sonra kesintisiz takip olmaksızın, müştekinin işyeri komşusu tanık Y.. Ö..’ın, sanık ve diğerlerini müştekinin işyerinden çıkarken görüp şüphelenmesi üzerine durumu müştekiye bildirip, işyerini kontrol etmesini istemesi sonucunda, paranın çalınmış olduğunu anlayan müşteki ile tanığın caddede araçlarına binmek üzere olan sanığı ve diğerlerini yakaladıklarının anlaşılması karşısında, eylemin tamamlandığı gözetilmeden teşebbüste kaldığından bahisle yazılı şekilde uygulama yapılması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. T.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.12.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.