Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/14658 E. 2015/20341 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14658
KARAR NO : 2015/20341
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2014/279370
MAHKEMESİ : Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2013/207 (E) ve 2013/573 (K)
SUÇ : Suça eşyasının kabul edilmesi, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma, hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A)Sanık Y.. B.. hakkında suç eşyasının kabul edilmesi suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmedilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itiraz üzerine Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itirazın kabulüne karar verildiği, itirazın kabulünden sonra mahkemesince karar verilmesi gerekirken dosyanın temyiz incelemesine gönderildiği anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin sanık hakkında karar verilmesi üzere mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
B)Sanıklar S.. K.. ve Ö.. E.. hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup, itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
C)Sanıklar S.. K.. ve Ö.. E.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Eylemin saat 05:00 sıralarında gerçekleştiği, UYAP sisteminden elde edilen verilere göre de suç tarihinde güneşin saat 05:31’de doğduğu, TCK’nın 6/1-e maddesi gereğince gecenin 04:31’de sona erdiğinin anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken, sanıklar hakkında hüküm kurulurken TCK’nın 143. maddesince artırım yapılarak fazla ceza tayini,
2-Sanığın, 30,00 TL değerindeki cep telefonunu çaldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
3- Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar S.. K.. ve Ö.. E.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.