YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14581
KARAR NO : 2015/17425
KARAR TARİHİ : 10.11.2015
Tebliğname No : KYB – 2015/245760
Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk İ.. Y..’in, 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3 ve 62 maddeleri gereğince 1.320 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi gereğince 3 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına dair Adana 2. Çocuk Mahkemesinin 26.10.2009 tarih ve 2009/682 esas, 2009/736 karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasına ilişkin aynı Mahkemenin 04.10.2013 tarih ve 2013/410 esas, 2013/807 karar sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı’nın 29.06.2015 gün ve 94660652-105-01-7845-2015-13298/42905 sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.07.2015 gün ve 2015/245760 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesinde yer alan düzenleme nazara alındığında, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Adana 2. Çocuk Mahkemesinin 26.10.2009 tarih ve 2009/682 esas, 2009/736 karar sayılı kararın 30.03.2010 tarihinde kesinleştirildiği, ancak anılan Mahkeme kararının 26.10.2009 tarihinde tarafların yüzüne karşı verilmesi nedeniyle 03.11.2009 tarihinde itiraz olmaksızın kesinleştiği ve 3 yıllık deneme süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, bu hali ile deneme süresinde işlendiği iddia olunan Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2013 tarih ve 2013/189 esas, 2013/236 karar sayılı yeni suçun ise 22.02.2013 tarihinde 3 yıllık deneme süresi sonrasında işlendiği göz önüne alındığında, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde işlediği bir suç bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre; 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı itiraz yoluna başvurulabilir. Aynı Kanun’un 260/1 ve 268/1. maddelerine göre, hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısının kanun yollarına başvurma hakkı vardır ve itiraz süresi kararın öğrenildiği günden itibaren yedi gündür. 5271 sayılı CMK’nın 38/1. maddesine göre, Cumhuriyet Başsavcılığına tebliği gereken evrakın aslının verilmesi suretiyle tebliğ işlemi gerçekleştirilir. Tebliğ ile bir sürenin işlemeye başlaması söz konusu ise evrakın verildiği gün, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından evrakın aslına
yazılmak suretiyle (görüldü) tebliğ tarihi belirlenir. Somut olayda, C. Savcısının hazır bulunmadığı yargılama sonunda Adana 2. Çocuk Mahkemesinin 26.10.2009 tarih ve 2009/682 esas, 2009/736 karar sayılı, suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair kararın, C. Savcısına 22.03.2010 tarihinde tebliğ edildiği, Mahkemece, kararın tefhim edildiği suça sürüklenen çocuk ve müdafi ile tebliğ edildiği C. Savcısı tarafından yasal süresi içinde itiraz edilmediğinden 30.03.2010 tarihinde kesinleştirildiği, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesinde öngörülen 3 yıllık deneme süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2013 tarih ve 2013/189 esas, 2013/236 karar sayılı dava dosyasına konu suçun ise 22.02.2013 tarihinde ve 3 yıllık deneme süresi sona ermeden işlendiği göz önüne alındığında, yerinde görülmeyen Adana 2. Çocuk Mahkemesinin 04.10.2013 tarih ve 2013/410 esas, 2013/807 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi gereğince müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.