Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2015/13551 E. 2017/3581 K. 04.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13551
KARAR NO : 2017/3581
KARAR TARİHİ : 04.04.2017

MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklardan … …’nun tekerrüre esas olduğu belirtilen … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.12.2007 tarih, 2006/486 Esas ve 2007/1013 Karar sayılı ilamında birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olması nedeniyle tebliğnamede yer alan (1) numaralı; yine yargılama giderlerine ilişkin terkin işleminin temyiz aşamasındaki yargılama giderleri de gözetilerek infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden, tebliğnamede yer alan (2) numaralı düzelterek onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık … … hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarına yönelik olarak, hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının ertelendiği, bu nedenle sanık … hakkında; anılan suçlara yönelik olarak 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı Kanunun 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunlukları uygulanamaz ise de; bu hükümler dışındaki özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüklerine karar verilen sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı da gözetilerek, TCK’nın 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının infaz aşamasında uygulanması mümkün görüldüğünden, belirtilen bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıklardan müteselsilen alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … …, … … ve … … müdafii ile sanık … …’nun temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısmında yer alan “müteselsilen” sözcüğünün çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.04.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.