Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/9962 E. 2014/25635 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9962
KARAR NO : 2014/25635
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/196686
MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2011/514 (E) ve 2013/361 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar F.. O.. ve Ü.. T.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Ancak;
1-Müştekinin evinin eklentisi sayılan etrafı briket duvarla çevrili ve ayrı bir barınak durumunda olmayan ahırından büyükbaş hayvan çalınması şeklindeki eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık ve TCK’nın 116. ve 119. maddelerindeki suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Eylemin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-g maddesinde belirtilen hırsızlık suçunun yanında ayrıca konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık S.. T.. hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Temyize gelen sanıklar F.. O.. ve Ü.. T.. ile yaş küçüklüğü nedeniyle dosyası tefrik edilen suça sürüklenen çocuk S.. T..’ın suçlarını ikrar ettikleri, beyanları hükme esas alınan tanıklardan M.. E..’nin, olay günü müştekinin evinin önündeki yol kenarında bulunan aracın yanında 3-4 kişi gördüğünü, bu kişilerden bir kişinin baş örtüsünün olduğunu, ancak bayan ya da erkek olduğunu bilmediğini beyan ettiği, yine tanık R.. T..’nın da beyanında, sanık Seda ile temyize gelmeyen sanık S.. Ö.. ile karakolda konuştuğunda kendisine “biz o malı çalmayız, 20.0000 TL’lik arabamız gitti, bir dana kaç kuruş ki öderiz” dediklerini söylediği, öte yandan; her ne kadar 28.02.2011 tarihli tutanak içeriği ile kamera görüntülerine ait fotoğraflardan olay günü tedavi için hastaneye gittikleri anlaşılan sanıklar F.. O.., Ü.. T.. ile suça sürüklenen çocuk S. T..’ın yanında sanık S.. T..’ın da bulunduğu anlaşılmasına rağmen, sanık Seda kollukta alınan 28.02.2011 tarihli ifadesinde, sanık Ünal’ın hastanede olmadığını, olaydan 20 gün önce İstanbul’a çalışmaya gittiğini beyan etmiş ise de, sanığın atılı suçu işlediği yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli somut deliller bulunmamasına rağmen hakkında beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar F.. O.., Ü.. T.. ile S.. T..’ın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 16.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.