Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/9576 E. 2014/29023 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9576
KARAR NO : 2014/29023
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/192367
MAHKEMESİ : Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2013
NUMARASI : 2011/441 (E) ve 2013/27 (K)
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A) Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ;
Sanık E.. K.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, sanık hakkında ayrıca ÇKK 5/1-a maddesi uyarınca tedbir uygulanmış olması karşısında, adli para cezasına ilişkin hükmün kesin nitelikte olmayıp temyizi kabil bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerde ,sanıkların suçu birlikte işlediklerinin kabul edilerek cezalarının 1 kat artırılmasına karar verildiği halde, uygulama maddesi olan TCK’nın 119/1-c maddesinin karar yerinde gösterilmemesi,maddi hata niteliğinde kabul edilmiş olup mahallinde düzeltilebilmesi mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.
İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerde yapılan hesap hatası neticesi, sanıklar hakkında neticeten 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına hükmolunması gerektiği halde, yazılı şekilde eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıklar hakkında hüküm kurulurken 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi gereğince, aynı yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıklar hakkında, anılan yasanın 5. maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ,sanıklar E.. K.. ve E.. B.. müdafiilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden , 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ sanıklar hakkında 5395 sayılı ÇKK’nın 5/1-a maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümlerin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde ;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar E.. B.. ve E.. K..’in katılanın işyerinin camını kırmak suretiyle içeriden bulunan bir miktar bakır tel ile 1,5 TL parayı çalarak kaçtıkları, olayın ihbarı ve mobese görüntülerinin izlenmesi neticesinde sanıklardan Emre’nin yakalandığı, sanığın emniyet ekiplerince yakalandıktan hemen sonra suçunu samimi bir şekilde ikrar ederek suça konu bakır telleri sakladıkları yeri emniyet görevlilerine söylediği, bunun üzerine emniyet görevlilerince sanığın bildirdiği yere gidilerek katılana ait olduğu anlaşılan suça konu tellerin bulunarak katılana iade edildiği; bu surette sanıkların müracaatı dahi bulunmayan katılanın zararını kısmen giderdiklerinin anlaşılması karşısında, katılanın yapılan kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı sorularak 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında sanıklar hakkında değerlendirme yapılması zorunluluğunun gözetilmemesi,
2-Suç saatinin yakalama tutanağı içeriğinde de açıkça belirtildiği üzere saat 01.00 sıraları olup gece sayılan zaman dilimi içerisinde kaldığı halde,sanıklar hakkında TCK’nın 143/1’inci maddesinin uygulanmaması,
3-Sanıklar hakkında hüküm kurulurken 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi gereğince, aynı yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıklar hakkında, anılan yasanın 5. maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar E.. K.. ve E.. B.. müdafilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.