Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/9345 E. 2014/30515 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9345
KARAR NO : 2014/30515
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/401081
MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2012
NUMARASI : 2012/612 (E) ve 2012/648 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamından, sanığın, olay günü gece saat 2.30 sıralarında, müştekinin işyerine girdiği, 100-150 TL bozuk parayı çalarak olay yerinden uzaklaştığı, aynı gece kısa bir süre sonra, devriye gezen ekiplerin cadde üzerinde saklanmaya çalışan sanığı elinde bir poşetle gördükleri, sanıkla yapılan şifai görüşme sırasında sanığın elindeki poşetin ucundan bir bıçak ucunun göründüğü, bunun üzerine ekipler tarafından sanığa poşet içinde ne olduğunun sorularak poşet incelendiğinde içinde çok miktarda bozuk paranın ele geçirildiği, ayrıca sanığın kaldığını söylediği yerde yapılan aramada da bir miktar paranın ele geçirildiği, sanığın ilk aşamada atılı suçu kabul etmediği, adres bölgesinde yer alan değişik işyerlerine ait kamera görüntülerinin incelenmesi neticesi, sanığın atılı suçu ve yakın yerlerde işlediği diğer hırsızlık suçlarını da kabul ettiği, yakalama tutanağına göre sanığın şüphe üzerine kendisine sorulduğunda elindeki poşeti polislere göstermek zorunda kaldığı, yakalandıktan sonra ele geçirilen paraları nereden çaldığına dair her hangi bir yer göstermesinin de olmadığı, sanığın müştekinin işyerinee girdiğinin kamera görüntüleri üzerine tespit edilmesinden sonra atılı suçu kabullendiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi ile eksik cezaya hükmedilmesi,
2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 1999/437 Esas 2001/451 Karar sayılı ilamı ile sanığın 765 sayılı TCK nın 492/1, 62 ve 81/2. maddeleri uyarınca 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen hükmün 11.9.2001 tarihinde kesinleştiği, mahkemece 19.7.2006 tarihli Ek Karar ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK nın ilgili maddelerinin karşılaştırılması suretiyle sanık hakkında 765 sayılı TCK nın daha lehe olduğu ancak 765 sayılı TCK nın 81/2. maddesine karşılık 5237 sayılı TCK da arttırım maddesi düzenlenmediğinden önceki hükümde yer alan 765 sayılı TCK nın 81/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılarak sanığın neticeten 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Ek Kararın 30.5.2007 tarihinde kesinleşerek 8 ay hapis cezasına dair mahkumiyetin 12.12.2009 tarihinde infaz edildiği, temyiz incelemesine konu olan suç tarihinin ise 28.5.2012 tarihi olduğu, 12.12.2009 tarihinden itibaren 3 yıl içinde sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla sanık hakkında kurulan hükümde TCK nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği ancak tekerrüre esas alınan ilamda 765 sayılı TCK nın 81/2. maddesinin sonradan verilen Ek Karar ile hüküm fıkrasından çıkarılması nedeniyle sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.