YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9325
KARAR NO : 2014/30528
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
Tebliğname No : 6 – 2013/180770
MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2012/1109 (E) ve 2013/489 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Dosya kapsamından, müştekinin olay günü saat 14.00 sıralarında para çekmek için Samsun Site PTT Şubesine gittiği, müştekinin işlem beklediği sırada şubeye iki bayanın girdikleri, kamera görüntülerine göre yaşlı olan bayanın müştekinin işlem yaptırdığı banko yanında bulunan tekli sandalyeye oturduğu, diğer bayanın ise sıraya girdiği, yaşlı olan bayanın ayağa kalkarak müştekinin işlem yaptırdığı banko önüne geldiği, müştekinin ise havale gelen parayı cebine koyduğu, elindeki cüzdanı ise az önce yaşlı bayanın kalktığı sandalye üzerine bıraktığı, içinde 100 Dolar ve 150 Euro bulunan cüzdanı sandalye üzerinde unutarak şubeden ayrıldığı, banko görevlisi ile konuşan yaşlı bayanın tekrar aynı sandalyeye oturduğunda sandalye üzerindeki para cüzdanını fark ederek eline aldığı, cüzdan elinde olduğu halde sağa sola bakındığı, sonra sağ elinde bulunan müştekiye ait cüzdanı sol omzunda asılı bulunan kendi çantasına koyduğu, bir müddet oturduktan sonra yanındaki genç bayan ile olay yerinden ayrıldıkları, 5.10.2012 tarihli CD izleme tutanağına göre polis memurları, olay yerini gösterir kamera kayıtlarında görüntüsü bulunan bayan şahısların sanık ve hakkında beraat kararı verilen N.. B.. olduğunu tespit ettikleri, 13.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda da görüntüsü bulunan şahısların sanık ve N.. B..’a benzediğinin rapor edildiği, sanığın atılı suçu kabullenmediği, olay tarihinde yeğeni H..K..’dan gelecek para havalesini almak amacıyla PTT’ye gittiğini, ancak görevli ile konuştuğunda yanlış şubeye geldiğini anladığı yolunda savunmada bulunduğu, sanığın olay günü Samsun Cezaevi PTT Şubesinden H.. K..’dan gelen parayı havale aldığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında sanık M.. B..’nin son tarihli tüm çephelerden çekilmiş rötuşsuz fotoğraflarının temin edilerek, sanık ile dosya içinde mevcut olay anını gösterir kamera görüntülerinde kaydı bulunan şahsın aynı kişiler olup olmadığının, Adli Tıp Kurumu veya Kriminal Daire Başkanlığından alınacak rapor ile tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanığın eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesine mümas bina ve eklentileri içinde hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden sanık hakkında kurulan hükümde aynı Yasanın 141/1 maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
3-T.C. Anayasasının 141, 1412 sayılı CMUK’un 32, 260, 308/7. maddeleri (5271 sayılı CMK’nun 34/1, 223/2, 230/2, 289/1-9. maddeleri) uyarınca mahkeme kararlarının; Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için gerekçe bölümünde mevcut delillerin irdelenmesi ve kanıtlarla sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususların Kanunda tahdidi ve emredici şekilde belirtildiği, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların” da bu kapsamda hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken zorunlu hususlardan olduğu, bu kapsamda olmak üzere sanık hakkında 5237 TCK’nın 51. uyarınca erteleme kurumunun uygulanıp uygulanmaması tartışılırken somut, denetime elverişli, tatminkar ve ikna edici gerekçelere dayanmasının yasal zorunluluk olduğu gözetilmeden suç tarihinde sabıkasız olan ve oturumları bizzat takip eden ve duruşma tutanaklarına da olumsuz her hangi bir davranışı yansıtılmayan sanık hakkında “suçun işleniş şekli, olayın özellikleri, sanığın yargılama sürecinden ve tüm dosya kapsamından edinilen suç işleme hususundaki eğilimi nazara alınarak yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmadığından” şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 51.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M..B..’nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.