Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/9291 E. 2014/28878 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9291
KARAR NO : 2014/28878
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/178408
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2013
NUMARASI : 2011/1183 (E) ve 2013/195 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya kapsamından, müştekinin 6.11.2008 günü minibüste yolculuk ederken cebinde bulunan telefonunun çalındığından bahisle müracaatta bulunduğu, görüşme dökümlerinin incelenmesinde suça konu telefonun çalındığı gün B. A.tarafından kullanıldığının tespit edildiği, B. A.’un, cep telefonu işyeri olduğu, söz konusu telefonu kendisine sanığın sattığını belirterek sanığa ait kimlik fotokopisini ibraz ettiği, bu yolla sanığa ulaşıldığı, sanığın atılı suçu kabul etmediği, soy ismini ve açık adres bilgilerini bilmediği Tarık isimli arkadaşından alacaklı olduğu, Tarık’ın da alacağı karşılığında kendisine bu cep telefonunu verdiği, paraya ihtiyacı olduğu için telefonu iletişim işyerine sattığı yolunda savunmada bulunduğu, mahkemece 29.3.2011 tarih 2009/2058 Esas 2011/289 Karar sayılı karar ile sanığın yokluğunda, TCK nın 142/2-b maddesi uyarınca neticeten 3 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, verilen mahkumiyet hükmünün 4.5.2011 tarihinde sanığın savunması alınırken bildirdiği aynı zamanda mernis sisteminde kayıtlı bulunan adresine yöntemine uygun olarak tebliğ edildiği, süresi içinde temyiz yasa yoluna başvurulmaması nedeniyle kararın 12.5.2011 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği, sanık müdafii tarafından sunulan 31.10.2011 tarihli dilekçe ile sanık Ş.. D..’in böyle bir suç işlemediği, her hangi bir mahkemede bu yönde beyanda bulunmadığı, muhtemelen kimliğinin başka bir şahıs tarafından kullanıldığının ileri sürülerek yargılamanın yenilenmesinin talep edildiği, mahkemece talebin kabul edilerek, infazın durdurulduğu ve muhakemeye yeni esas numarası üzerinden devam olunduğu, sanık Ş.. D..’in iade yargılamasında, müştekiyi tanıdığı müştekinin E.T. isimli arkadaşına borcu olduğu, borcuna karşılık Ercan’a telefonunu verdiği, kendisinin de E. T.’tan alacaklı olduğu, Ercanın ‘da borcu karşılığında suça konu telefonu kendisine verdiği yolunda önceki savunmalarını tekrar ettiği gibi dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlarla ilgili olarak her hangi bir beyanda bulunmadığı, sanığın iade yargılamasında sunmuş olduğu kimlik ve adres bilgileri ile ilk yargılama aşamasındaki bildirmiş olduğu kimlik ve adres bilgileri ve iade-i muhakeme talebinde bulunan müdafiiye vermiş olduğu vekaletnamede yer alan kimlik ve adres bilgilerinin aynı olduğu, bu halde sanığın yargılamanın yenilenmesi yolundaki isteminin infazın durdurulması amacına matuf olduğunun ve 5271 sayılı CMK nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında mahkemece, aynı Yasanın 323/1. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi ile 29.3.2011 tarih 2009/2058 Esas 2011/289 Karar sayılı önceki hükmün onaylanması ve hükmün aynen infazına karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanığın atılı suçtan beraatine dair yazılı şekilde karar verilmesi,
2-4.11.2008 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına 29.3.2011 olarak yazılması suretiyle, 5271 sayılı CMK nın 232/2-c maddesine aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan M.. I..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.