YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8887
KARAR NO : 2014/12435
KARAR TARİHİ : 02.04.2014
Tebliğname No : YE – 2014/42312
Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından sanık Z.. G..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 35, 116/1, 119/1-c ve 62. (iki defa) maddeleri uyarınca 5 hapis ve 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Tuzluca Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2008 tarihli ve 2007/56 esas, 2008/24 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda önceki hükmün aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 24/11/2011 tarihli ve 2007/56 esas, 2008/24 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığının 24.01.2014 gün ve 2013/1981/6108 sayılı kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.02.2014 tarih ve 2014/42312 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, söz konusu ek karar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması niteliğinde olup cezanın tür ve miktarına göre temyize tabi olduğu halde itiraza tabi olarak verildiği, kanun yolu başvuru süresinin başlangıç zamanı, başvuru şekli ve merciinin de gösterilmediği anlaşılmışsa da, anılan ek kararın sanığa tebliğ edildiği, ancak sanık tarafından her hangi bir kanun yoluna müracaat edilmediği cihetle kararın kesinleştiği düşünülerek yapılan incelemede,
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hükme göre, mahkemenin duruşma açarak sanığın hukukî durumunu değerlendirmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Sanık hakkında infaz edilecek hüküm, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlemesi nedeniyle kurulan yeni hüküm olacağından sanık hakkında yeniden ayrıntılı hüküm kurmak yerine, doğrudan infaz edilecek cezayı belirtmeden yalnızca önceki hükmün aynen infazına denilmek suretiyle karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yaranna bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı,incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile Tuzluca Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2011 gün ve 2007/56 E. 2008/24 K. sayılı kararının Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca yasa yararına BOZULMASINA, aynı yasanın 309/4-a maddesi uyarınca müteakip işlemlerin mahalli mahkemesince yerine getirilmesine 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.