YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8362
KARAR NO : 2014/25344
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
Tebliğname No : 6 – 2013/189600
MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2013
NUMARASI : 2013/131 (E) ve 2013/219 (K)
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında müşteki Sadık’a yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 116/4. maddesi gereğince hüküm kurulurken suç adının “işyeri dokunulmazlığını ihlal etme” yerine “konut dokunulmazlığını ihlal etme” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarının sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında, müşteki Sadık’a yönelik hırsızlık suçundan verilecek sonuç ceza belirlenirken TCK’nın 143. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak sonuç olarak 2 yıl 16 ay cezası yerine 3 yıl 4 ay hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanığın, müşteki Sadık’ın şikayeti üzerine yapılan araştırma sonucu yakalandıktan sonra müşteki Sadık’a ait demir malzemeleri sakladığı boş araziyi kolluk görevlilerine göstererek buradan teminle müşteki Sadık’a eksiksiz iadesini sağladığı, ayrıca burada bulunan diğer demir malzemeleri de müşteki Yaşar’ın dükkanından çaldığını itiraf ederek bu malzemelerin de henüz hırsızlıktan haberi olmayan müşteki Yaşar’a kolluk vasıtasıyla eksiksiz iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında müştekiler Sadık ve Yaşar’a yönelik hırsızlık suçlarından TCK’nın 168/1. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-İddianamede, sanığın müşteki Sadık’a yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan TCK’nın 116/2. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmesine rağmen CMK’nın 226. maddesi gereğince sanığa ek savunma hakkı verilmeden aynı yasanın 116/4. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
4-İddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; sanık hakkında mala zarar verme suçundan 5271 sayılı CMK.’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ek iddianamede düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, sanığın müştekiler Sadık ve Yaşar’a yönelik mala zarar verme suçlarını işlediğinden bahisle ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının ve sanık S.. D..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, sanık S.. D..’in tutuklulukta geçirdiği süre ve 5275 sayılı CGTİHK’nın 105/A maddesi de gözetilerek başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse TAHLİYESİNE, tahliyesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.