Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/5920 E. 2014/28987 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5920
KARAR NO : 2014/28987
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/286230
MAHKEMESİ : İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/11/2009
NUMARASI : 2008/895 (E) ve 2009/978 (K)
SUÇ : Bilişim suretiyle hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- TCK’nın 244/4. maddesinde, “Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde…” biçimindeki ifadeden bu fıkradaki düzenlemenin tali norm niteliğinde olduğunun anlaşılması, buna göre öncelikle yasada düzenlenmiş olan bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenebilen diğer suçların oluşup oluşmadığı değerlendirildikten sonra gerçekleştirilen eylem bu suçlardan hiçbirisinin tanımına uygun değil ise, bu durumda eylemin TCK’nın 244/4. maddesi kapsamında suç oluşturacağı düşünülerek; müştekinin banka hesabına internet üzerinden ulaşan sanığın, müştekiye ait 9550 TLyi, EFT yoluyla kendi hesabına havale ederek aynı gün içinde çekmesi eylemindeki kastın, müştekinin banka hesabında bulunan, taşınır nitelikteki parayı bilişim sistemini kullanmak suretiyle kendi hesaplarına geçirmeye, müştekinin rızasına aykırı olarak mal varlığında azalmaya neden olmaya, var olan veriyi başka bir yere göndermekten ziyade, bu verinin temsil ettiği parayı alarak mal edinmeye yönelik olması nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanığın fiilinin TCK’nın 142/2-e maddesinde öngörülen “bilişim suretiyle hırsızlık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- Gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin 19.12.2006 yerine 19.12.2008 olarak yanlış yazılması, yine sanık hakkında bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama suçundan hüküm kurulduğu halde kararda suç türü olarak dolandırıcılık yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. A..’ın ve müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereği ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.