YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5520
KARAR NO : 2014/27925
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/358834
MAHKEMESİ : İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2011
NUMARASI : 2005/1969 (E) ve 2011/15 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve dosya kapsamından çalınmak istenen demir merdivene zarar verildiğine dair herhangi bir beyan ya da tespitin bulunmadığı da değerlendirilip denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, “rızai bir iadesinin bulunmadığı ve bu nedenle müştekinin zararını gidermesi de söz konusu olmadığı” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
2- Kabule göre de;
a-) Sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sırasında sonuç cezanın 6 ay 20 gün hapis cezası yerine 6 ay 10 gün hapis cezası olarak eksik belirlenmesi,
b-) Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK’nın 35.maddesinin, aynı Yasanın 143.maddesinden önce uygulanması suretiyle, TCK’nın 61. maddesine aykırı davranılması,
c-) 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.