Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/5271 E. 2014/28394 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5271
KARAR NO : 2014/28394
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/153031
MAHKEMESİ : Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/02/2013
NUMARASI : 2009/723 (E) ve 2013/96 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçundan doğrudan verilmiş 1320,00 TL adli para cezası yanında 5395 sayılı yasaya göre tedbire de hükmedildiğinden anılan suçtan kurulan hüküm temyiz edilebilir nitelikte görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kolluk kuvvetleri tarafından şüphe üzerine yakalanan sanığın suça konu cevizleri çaldığı yeri söyleyerek henüz kolluk makamlarına bir müracaatı dahi bulunmayan müştekiye iadesini sağlamış olması karşısında, iadenin tam iade olup olmadığının araştırılmasından sonra sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Mala zarar verme suçundan sanık cezalandırıldığı halde aynı zamanda sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilerek ve bu hususta da hüküm fıkrası kurularak hükümde karışıklığa ve çelişkiye neden olunması,
3-Hırsızlık suçunda netice olarak 4.320,00 TL adli para cezasına hükmedildiği halde taksitlendirme hüküm fıkrasında bu cezanın 1.000,00 TL adli para cezası olarak gösterilmesi suretiyle karışıklığa neden olunması,
4-Ceza sorumluluğu bulunup hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanık hakkında 5395 sayılı Yasanın 5/1-a maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlere hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
5-5271 sayılı CMK’nın 150. maddesi uyarınca sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafiinin görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin mali imkanı yeterli olmayan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı olduğunun gözetilmemesi,
6-Kabule göre de;
Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 168/2. maddesi uyarınca cezada indirime gidildiği halde devamı gelen fıkrada 168. maddenin uygulanmasına yer olmadığına hükmetmek suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. Y.. müdafiiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.