Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/38454 E. 2016/3003 K. 24.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/38454
KARAR NO : 2016/3003
KARAR TARİHİ : 24.02.2016

Tebliğname No : 2 – 2014/163082
MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2014/57 (E) ve 2014/77 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kolluk görevlileri tarafından hazırlanan görgü tespit tutanağında 8 nolu dolabın anahtarının müştekinin eşyalarını koyduğu 5 nolu dolabın kapısınıda açıp kapattığının belirtilmesi karşısında, sanığın, eyleminin TCK’nın 142/2-d maddesinde tanımlanan hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı yasanın 142/1-a. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından, 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek tahsiline karar verilmesi infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … …’ın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.