YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3642
KARAR NO : 2014/10013
KARAR TARİHİ : 19.03.2014
Tebliğname No : 2 – 2013/230198
MAHKEMESİ : İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/723 (E) ve 2013/173 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, müşteki kurum vekilinin müdahale talebinde bulunduğu ve mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla; CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin davaya katılmasına ve vekilinin katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmiştir.
A- Sanıklar Z.. G.., M.. Ş.., R.. B.., N.. K.., E.. Ç.., C.. B.., N.. P.. ve N.. O.. hakkında yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye, takdire, iddiaya dayanak alınan tespit tutanağında kayıtsız sayaçtan elektrik kullanılması dışında, sayaca yapılan tüketimi kaydetmesine engel olacak bir müdahalede bulunulduğuna, eksik kayda, tüketimin düşürülmesine veya sayacın kullanıcı tarafından sıklıkla değiştirilerek kullanıldığına dair hiçbir tespit yer almadığının, soruşturma evresinde de karşılıksız yararlanmayı ortaya koyan delil toplanmadığının anlaşılmasına göre, katılan vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
B- Sanık S.. M.. hakkında yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK’nun 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise mahkemesince yapılması gerekir.
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 21.11.2009 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK’nın 223/8 ve TCK’nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.