Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/35628 E. 2015/19855 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/35628
KARAR NO : 2015/19855
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 13 – 2014/23166
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/410 (E) ve 2013/189 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocukların mağdurun 40,00TL parasını çalması karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk S.. hakkında 11.11.2013 tarihli sosyal inceleme raporunda işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunmadığının ve ayrıca psikolojik sorunları olduğunun belirtildiği buna karşılık Kahramanmaraş N..F.. Ş.. Hastanesi’nce düzenlenip, suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğunu belirtir 16.03.2013 tarihli raporunun, uzmanlığı denetime olanaklı belirtilmeyen ve aynı zamanda darp ve cebir raporuda düzenlediği anlaşılan hekim tarafından tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle bahse konu sosyal inceleme raporunda belirtilen hastalığın, 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi ışığında, suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli derecede azaltacak nitelikte olup olmadığı ve ayrıca suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği hususlarında dosya da mevcut belirtilen tüm raporlar irdelenerek çelişki giderilmek suretiyle uzman hekim raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Mağdura ait işyerine birden fazla kişi ile girilerek işyeri dokunulmazlığının ihlal edildiğinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
5-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve bu suçlardan mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk S.. hakkında anılan Yasanın 5. maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi,
6-18 yaşından küçük suça sürüklenen çocukların savunmasını yapmak üzere görevlendirilen zorunlu müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin,suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar A.. A.. ve S.. İ.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin gözetilmesine 14.12.2015 tarihinde oybirliği, ile karar verildi.