Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/35219 E. 2015/20567 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/35219
KARAR NO : 2015/20567
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2014/5010
MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2012/297 (E) ve 2013/483 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık S.. E.. hakkında müştekiler M.. C.. ve T.. K..’a ait inşattan hırsızlık ile müşteki Ö.. Ş..’in müdür yardımcısı olarak çalıştığı okuldan hırsızlık olaylarına ilişkin kurulan hükümlere yönelik temyiz incelenmesinde;
Sanık S.. E..’in, müştekiler M.. C.. ve T.. K..’a ait inşaatta kullanımları gereği açıkta bırakılan kablolara yönelik hırsızlık eylemine ilişkin olarak, hakkında TCK’nın 142/1-e maddesi yerine TCK’nın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, müştekiler M.. C.. ve T.. K..’a ait inşattan hırsızlık eylemine ilişkin olarak; hakkında TCK’nın 141. maddesi gereğince 1 yıl 6 ay olarak tayin edilen temel cezadan TCK’nın 143. maddesi gereğince 1/6 oranında artırım yapıldığı sırada 1 yıl 9 ay yerine hesap hatası sonucu 1 yıl 12 ay hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. E..’in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; sanığın, müştekiler M.. C.. ve T.. K..’a ait inşattan hırsızlık eylemine ilişkin olarak (hüküm fıkrasının 3 numaralı bendi) hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “1 yıl 12 ay” ibaresinin çıkarılarak, yerine “1 yıl 9 ay” ibaresinin yazılması ile sonuç cezanın “1 yıl 9 ay” hapis cezası olarak belirlenmesine ve hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık H.. K.. hakkında müştekiler M.. C.. ve T.. K..’a ait inşattan hırsızlık olayına ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, inşaatta kullanımları gereği açıkta bırakılan kablolara yönelik hırsızlık eylemine ilişkin olarak, hakkında TCK’nın 142/1-e maddesi yerine TCK’nın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması,
2-Mahkemece, sanıklar H.. K.. ile S.. E..’in müştekiler M.. C.. ve T.. K..’a ait inşattan hırsızlık eylemini birlikte işlediklerinin kabul edildiği, sanık S.. E.. hakkında temel ceza tayin edildikten sonra suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle cezada 1/6 oranında artırım yapıldığı halde, sanık H.. K.. hakkında bu oranın 1/3 olarak belirlenmesi suretiyle adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açacak şekilde hüküm tesisi,
3-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
4-Sanıktan tahsiline karar verilen yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. K..’in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 22.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.