Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/35115 E. 2015/19393 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/35115
KARAR NO : 2015/19393
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/405385
MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2012/1213 (E) ve 2013/673 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık H.. A.. yönünden yalpan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre sanık H.. A..’nın zilyetlikleri farklı kişilere ait olan üç farklı yerden gerçekleştirdiği eylemin üç ayrı hırsızlık suçunu oluşturacağı düşünülmeden sanığın eylemini tek bir fiil ile birden çok kişiye karşı gerçekleştirdiği kabulüyle 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. A.. müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık K.. U.. yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre sanığın parmak izinin çıktığı bira şişesinin en az iki katlı 29 bağımsız bölümü olduğu anlaşılan ve görgü tespit tutanağında da dış kapısının kırık olduğu belirtilen iş hanında bulunduğu belirtilmesine rağmen bu şişenin tam olarak nereden bulunduğuna ilişkin dosyada bilgi ve belge olmaması karşısında, sanığın parmak izinin çıktığı şişenin tam olarak nereden bulunduğu belirlenip, olay yeri raporu ve görgü tespite göre kısmen atıl olan ancak bazı bağımsız bölümlerinin kullanıldığı anlaşılan iş hanının herkesin girebileceği bir yer olup olmadığı araştırılarak, iş yerinin herkesin girebileceği nitelikte bir yer olması durumunda işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağı, parmak izi çıkan şişenin kullanımı devam eden ayrı bağımsız bölümlerde bulunduğunun tespiti halinde bu işyeri sahibine karşı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. U.. müdafinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.